Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı, 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Seçilmiş yönetimlerin devletin resmi organizasyonu dışındaki çevre ya da örgütlerle erki bölüşmesi, farklı yapıların devlet içinde sistematik bir şekilde kadrolaşmasına göz yumulması kabul edilemez. Bunu önlemenin tek yolu, anayasamızda da ifadesini bulan demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin tüm kurumlarıyla eksiksiz olarak tesis edilmesidir” dedi
Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. Kantarcı açıklamasında, “ 15 Temmuz 2016’da, Türk Silahlı Kuvvetler içinde yuvalanan ve kendilerine ‘Yurtta Sulh Konseyi’ adını veren bir grup asker ülke yönetimine el koymak için bir kalkışma başlattı. Bu hain girişim, vatandaşlarımızın büyük direnişi ve yurtsever askerlerimizin meşru hükümetten yana tavır alması sonucunda boşa çıkarıldı. Darbe girişimiyle demokrasi ve halk iradesini ortadan kaldırmaya çalışan hainler, görülmemiş bir vahşet sergileyerek sivil halkın üzerine ateş açtı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombaladı. Saldırılar sırasında, 248 insanımız hayatını kaybetti, 2196 vatandaşımız da yaralandı. Halkımızın o akşam gösterdiği direnç ve kararlılık, tüm dünyaya örnek bir demokrasi destanının ortaya çıkmasını sağladı” dedi.
KAMU YÖNETİMİNDE YANDAŞLIK DEĞİL LİYAKAT ESAS ALINMALI
Devlet yönetiminin, ideolojik maksat güden kurum ve kuruluşlarla paylaşılmasının ülkeyi felaketlere sürükleyen en büyük yanlış olduğunu söyleyen Kantarcı, “Seçilmiş yönetimlerin devletin resmi organizasyonu dışındaki çevre ya da örgütlerle erki bölüşmesi, farklı yapıların devlet içinde sistematik bir şekilde kadrolaşmasına göz yumulması kabul edilemez. Bunu önlemenin tek yolu, anayasamızda da ifadesini bulan demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin tüm kurumlarıyla eksiksiz olarak tesis edilmesidir. Kamu yönetiminde yandaşlık değil liyakat esas alınmalı, devlet kurumları, evrensel normlara göre yeniden şekillendirilmelidir. Hâlâ daha farklı biçimlerde sürdüğünü üzülerek takip ettiğimiz aksi uygulamalar yeni 15 Temmuz’ların başka boyutlarda yaşanmasına neden olacaktır” diyerek açıklamasını sürdürdü.
SUÇLULUĞU KANITLAMAYANLAR GÖREVİNE İADE EDİLSİN
Kantarcı açıklamasını, “İnsanların dini duygularını sömürerek güçlenen bir yapı tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz kalkışması, laiklik ilkesinin yaşamsal önemini de ortaya koydu. En saf tanımıyla din işleriyle devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelen laiklik, her mezhep ve inançtan insanın vicdan özgürlüğünün, toplumun ortak geleceğinin, barış içinde bir arada yaşama iradesinin teminatıdır. Bu ilkeyi aşındıran her türlü uygulamadan hızla vaz geçilmelidir. Öte yandan FETÖ ile mücadele adına hakkında hiçbir mahkeme kararı bulunmayan yüz binlerce insan, çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamudan ihraç edildi. Kurulan OHAL İşleri İnceleme Komisyonu, aradan uzun yıllar geçmesine karşın pek çok yurttaşımızın başvurusunu hâlâ yanıtlamadı. Komisyon önündeki dosyaları hızla sonuçlandırmalı, hukuk önünde suçluluğu kanıtlamayan tüm kamu personeli görevine başlatılmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle demokrasi ve yurttaş egemenliğini korumak için sokağa çıkıp yaşamını feda eden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı olarak kurtulan vatandaşlarımıza sağlık ve uzun ömürler diliyorum” diyerek tamamladı.