Başkan Kantarcı, “Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928’de başöğretmenliği kabul ettiği tarih olan 24 Kasım, ülkemizde, öğretmenler günü olarak kutlanıyor. Bilginin, uygarlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüsü olan öğretmenlerimiz toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlardır. Yetiştirdikleri gençlerle yarınlara umutla bakmamızı sağlayan öğretmenlerimiz, ülkemizin sosyal ekonomik gelişiminin gerçek mimarlarıdır. Çocuklarımızı yetiştirip geleceğe hazırlayan öğretmenlerimiz, Ulu Önder’in işaret ettiği ‘Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ nesiller yetiştirebilmek için büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Ülkemizin çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkıp dünya insanlığı arasında onurlu yerini alabilmesi ancak onların bu özverili çabalarıyla mümkündür” dedi.
EĞİTİM İYİ PLANLANMIYOR GEREKLİ YATIRIMLARIN YAPILMIYOR
Öğretmenlerin toplumsal statülerinin, ekonomik, sosyal ve özlük haklarının geliştirilmesinin son derece önemli olduğunu söyleyen Kantarcı, “Ancak bugünün Türkiye’sinde öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir. Örneğin 2020 yılı bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığına merkezi bütçeden ayrılan pay düşürülmüş, eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe yüzde 17 oranında gerilemiştir. Bizzat Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamalara göre öğretmen açığı yüz binin üzerindedir. Buna karşın yaklaşık 450 bin öğretmen atama beklemektedir. Eğitim örgütlerinin yaptığı açıklamalara göre, ülkemizde, 160 binin üzerinde derslik ihtiyacı bulunmaktadır. Tüm bunlar eğitimin iyi planlanmadığını, gerekli yatırımların yapılamadığını, öğretmen derslik ihtiyacının giderilemediğini, 2020 yılı bütçesi ile de bunun başarılmasının mümkün olmadığını göstermektedir” dedi.
TÜM ÇEVRELERİN KATILIMIYLA KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİDİR
Eğitim sisteminin bilimsel ve laik niteliğe kavuşturulmasının önemine de değinen Kantarcı, açıklamasını, “Çağımız bilgi çağıdır. Bilginin dolaşımı kadar eskime hızı da olağanüstü düzeyde artmıştır. Bu hızı yakalayıp insanlığın eriştiği bilimsel teknolojik düzeyin gerisinde kalmamak için, eğitim alanının, iktidarı elinde tutan çevrelerin ideolojik ihtiyaçlarına göre değil, çağın gereksinimlerine göre düzenlenmesi şarttır. Sorunlara ilgili tüm çevrelerin katılımıyla kalıcı çözümler üretip siyasetin müdahale edemeyeceği bir ülke politikasının oluşturulması yaşamsal önemdedir. Bir yandan ulusal kimliğimizi, değerlerimizi korurken diğer yandan evrensel düzeyde bilimsel, laik, demokratik nitelikler taşıyan bir sistem kurmak, ülkemizin beka sorunu olarak görülmelidir. Bunu başaracağımıza inanıyor, başta başöğretmenimiz Mustafa kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, öğretmenler gününü kutluyorum” şeklinde ifadelerle bitirdi.