Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Başkan Kantarcı açıklamasında, “Kadınların yüzde 38’inin şiddet mağduru olduğunun OECD raporlarına girdiği, beş kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünün raporlandığı koşullarda 8 Mart’ı kutluyoruz. Kadın örgütlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın sorunları üzerine yayımladığı raporlar, 2021 yılında en az 367 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, COVID-19 salgını sürecinde kadınların sağlık hizmetlerine erişimde zorlanırken, salgın öncesinde de çok yaygın bir şekilde var olan aile içi şiddetin artarak devam ettiğini söylüyor. Ekonomik olarak toplumun en mağdur kesimini oluşturan kadınlar için hükmedilen nafakanın yarıdan fazlası hiç ödenmiyor. Yapılan bir araştırmaya göre, kadınların bakanlıklardaki istihdam oranı yüzde 16 ile sınırlı iken, tarımda çalışan kadınların yüzde 94’ünün sigortası bulunmuyor. Sağlık alanında da kadınlara yönelik eşitsizlikler sürüyor. DSÖ’ye göre her yıl 570 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konurken, Türkiye’de, kadınları bu sorundan kurtaracak aşı Ulusal Aşı Programı’na dahil edilmiyor” dedi.

Bu alandaki sorunların saymakla tükenmeyeceğini söyleyen Kantarcı, “Bizi üçüncü dünya ülkesi konumuna sürükleyen bu tablo mutlaka değişmelidir. İşsizlikten mobbinge, liyakatsizlikten eşitsizliğe kadar çalışma hayatının her alanda düzenlemeler yapılmalı, ev içi emeğin sömürüsünden bakım yüküne kadar kadınların üzerindeki ağır yükler kaldırılmalıdır. Toplumsal yaşamın her alanında temsilde adaleti sağlayacak önlemler alınmalı, artan hak ihlallerini önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalıdır. Kadın yoksulluğunun önlenmesi için adımlar atılmalı, onları ikincil sayan toplumsal kültürle mücadele edilmelidir. Kadınların yaşamını cehenneme çeviren erken yaşta, zorla evlendirmeden, cinsiyetçi nefret söylemlerine kadar ataerkil zihniyet yapısı eylemler tasfiyesi edilmeli, cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığa karşı çıkılmalıdır” dedi.

Kantarcı açıklamasını, “Bu hedefler doğrultusunda çalışma yapılması gerekirken, tüm veriler, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddetle mücadelenin bütüncül politikalarla desteklenmesi gibi ilkelere dayanan İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının hak ihlallerini artırdığını gösteriyor. Kadınların tam eşitliğinin sağlanıp cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına karşı çıkan çevrelerin cesaretlenmesine neden olan bu durum, toplumsal şiddeti de tırmandırıyor. Çağdaş dünya ile kucaklaşmaya çalışan bir ülkede bu tablonun kabul edilemez. Hepimizin ortak hedefi, insan haklarına saygı duyulan ve ayrımcılığın tüm biçimleriyle ortadan kaldırıldığı ülke olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, kadınların, hayatın her alanında eşit ve özgür olma mücadelesini destekliyor, tüm kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” diyerek tamamladı.