Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, hayırsever eğitimci Hayrullah Saki tarafından yaptırılan Atatürk heykelinin açılışında yaptığı konuşmasında, “Zaman zaman Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili eleştirel bakışlar olsa da her olayda onun ne kadar büyük bir asker ve ne kadar büyük bir devlet adamı olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz” dedi.

44 yıl öğretmenlik ve okul müdürlüğü yaptıktan sonra emekli olan eğitimci Hayrullah Saki, çalışma hayatı boyunca elde ettiği birikimleri ortaya koyarak bir anaokulu yaptırdı. Çaycuma Belediyesine ait SEKA Sosyal Tesisleri içindeki okula Hayriye- Hayrullah Saki Anaokulu adı verildi. 85 yaşındaki hayırsever eğitimci, anaokulunun ardından, şimdi de, Atatürk’ün bilim, sanat ve kültüre verdiği önemi simgeleyen bir anıt yaptırdı.  Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi bahçesine konulan ve Heykeltıraş Pınar Öktem Doğan tarafından hazırlanan heykel, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinleri kapsamında görkemli bir törenle açıldı. Törene, Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeli, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı,  daire müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende, Çaycuma Belediyesi Bando çaldığı marşlarla katılımcıları coştururken, hayırsever eğitimci Hayrullah Saki’nin son derece heyecanlı olduğu gözlendi.

SAKİ: “EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİLİMSELLİK İSTER”

Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve bir öğrencinin şiir okumasının ardından, anıtı yaptıran Hayrullah Saki, yaptığı konuşmada, hayatını eğitim ve öğretime adadığını, ömrünün sürdüğü sürece de eğitime destek vermeye devam edeceğini belirterek, “Sevgili Çaycumalılar siz beni biliyorsunuz ben 85 yaşındayım. Eğitim ve öğretime kendimi adadım. Bütün çalışmalarım bilimsel, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda oldu. İdeolojiye asla kapılmadım, kapılmam da. Çünkü eğitim ve öğretim bilimsellik ister, toplumsallık ister, ideolojik fikir istemez, bireysel fikir istemez, çağdaş bilim ister. Bu doğrultuda çalıştım ve başardım. Bunların yanı sıra bazı projelerim var onları da gerçekleştireceğim” dedi.

KANTARCI: “HAYRULLAH HOCA ÖRNEK DAVRANIŞLAR SERGİLİYOR”

Ardından kürsüye çağrılan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ise yaptığı konuşmada, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlandığı bu günde Cumhuriyetin kuruluşunun en önemli aşamalarından biri olan büyük zaferin yıldönümünde bir araya geldiklerini söyledi. Açılışa katılan Vali Ahmet Çınar ve beraberindeki heyetle Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e teşekkür eden Başkan Kantarcı, şöyle dedi: “Bugün Hayrullah Hoca’mın yıllardır yapılması için çok uğraştığı, çok emek harcadığı, hepimizi seferber ettiği anlamlı bir anıtın açılışı için bir aradayız. Elbette küçüklerin, çocukların Hayrullah dedesinin bizim de ‘Hayrullah’ büyüğümüzün özelliklerinden bahsetmemiz gerekir. Hayrullah Hoca, bu yaşında, herkesin ibret alması, ders alması örnek alması gereken bir Çaycumalı olarak başta bizler olmak üzere her yaştan insana örnek davranışlar sergiliyor. Aynı zamanda, , emekli bir eğitimci olmasına rağmen hiçbir zaman toplumdan kopmamış ve birikimleriyle, eşiyle kendisinin adına yaptırdığı çok güzel bir okul var SEKA Sosyal Tesisleri’nde. Ama yine de o dişi tırnağıyla biriktirdiği tasarruflarıyla Çaycuma’mızın kültür merkezinin önüne büyük Atatürk’ümüzün anlamlı bir kompozisyonunu içeren heykelin de yapımı için yıllardır çaba sarf ediyor.  Bizi de peşinde seferber ederek ortaya çıkan bu eserde değerli kaymakamımızın da çok emeği var.”

KANTARCI: “ATATÜRK’Ü GÜN GEÇTİKTE ÇOK DAHA İYİ ANLAMAYA BAŞLADIK”

“Heykeller eleştirilebilir. Heykeller tapmak için değildir. Heykeller şehirlerin anlamlı ögeleridir, unsurlarıdır. Hele hele bu heykel, bugün varlığımızı borçlu olduğumuz, büyük Atatürk’ümüzün bir kompozisyonunu ifade ediyorsa o bizim için çok daha önemli ve anlamlıdır” diyen Başkan Kantarcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mustafa Kemal Atatürk’ü benim burada tarif etmem lüzumsuz bir şey ama Mustafa Kemal Atatürk’ü gün geçtikte çok daha iyi anlamaya başladık. Zaman zaman Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili eleştirel bakışlar olsa da her olayda onun ne kadar büyük bir asker ve ne kadar büyük bir devlet adamı olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Yüce Atatürk’ü her yer de, her zaman sonsuza kadar da yaşatmayı kendimize bir ilke ediniyoruz.” Başkan Kantarcı, Atatürk heykelinin yapımında emeği geçen ve şu anda yurt dışında geçici görevde bulunan Çaycuma İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Selçuk Özen’e, Kaymakam Serkan Keçeli ve törene katılan davetlilere de teşekkür ederek, sözlerini tamamladı.

KEÇELİ: “EMEKLİ OLMAK HAYATTAN EMEKLİ OLMAK ANLAMINA GELMEZ”

Çaycuma Kaymakamı Serkan Keçeli ise yaptığı konuşmasında, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 96’ncı yıl dönümünde böyle bir etkinlikte bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etti. Keçeli, “Atatürk’ün bu ülke için yaptıklarını herhalde saysak, anlatsak ne kelimeler yeter ne kitaplar yeter. Hayrullah hocamın da Çaycuma’da herhalde eğitime yapmış olduğu katkıyı, emeği, gayreti Çaycumalıların hepsi çok yakından biliyordur. Hayatının 44 yılını eğitime harcadıktan sonra emekli olmuş ama emekli bir insanın nasıl olması gerektiğini aslında hepimize gösteren bir yaşam sürüyor kendisi. Emekli olmak sadece meslekten emekli olmaktır, hayattan emekli olmak anlamına gelmez. Her birimiz, kim olursak olalım çiftçi olursak çiftçi, çöpçü olursak çöpçü, kaymakam olursak kaymakam, vatandaş olursak vatandaş, bulunduğumuz konumda mutlaka ama mutlaka topluma, millete, devlete faydalı bir şeyler yapabilmek elimizde vardır. Hayrullah hocamızda milli eğitimdeki eğitim hayatından emekli olduktan sonra ama insanlıktan topluma ve millete faydalı olmaktan emekli hiçbir zaman olmadı. Çaycuma’daki bütün etkinliklerin bütün faydalı işlerin önünde, en başında kendisini gördük. Var olan öğretmenlerimize, eğitimcilerimize en güzel örneklerden birisi kendisi oldu. Hiçbir zaman ideolojiye girmeden, çocuklara ne yapabilirim,  insanlara nasıl faydalı olabilirim sevdasında, peşinde koştu. Yıllar önce yaptırdığı anaokulunda şuan 100’ün üzerinde öğrencimiz eğitim görüyor. Hem bu heykelin yapımında hem de ana okulu yapımında büyük katkıları olan Hayrullah hocama ve tabi ki onun arkasındaki en büyük güç olan Hayriye teyzeme ve çocuklarına tek tek teşekkür ediyorum. İnşallah Kültür ve Sanat Merkezi’mizin önündeki bu Atatürk kompozisyonlu heykelimiz de yoğun bir kullanımı bulunan kültür merkezimize ayrı bir zenginlik ayrı bir güzellik katacak, çocuklarımız, gençlerimiz kültür merkezine her geldiğinde Atatürk’ü bilime, eğitime kültüre ve sanata verdiği önemi bir kez daha anımsayacak diye düşünüyorum.”

ÇINAR: “DEĞERİ, KALİTESİ, OLANDAN, ÇAĞDAŞ OLANDAN, İSTİFADE EDEBİLMEYİZ”

Vali Ahmet Çınar, konuşmasında eğitime ve sanat alanındaki katkılarından dolayı Hayrullah Saki ve ailesine teşekkür etti. Vali Çınar, bir düşünürün, “İnsan, ölümü hayatta eser bırakarak aşabilir” sözünü hatırlatarak, şöyle dedi:  “Hepimiz, bütün canlılar ölümlüdür ama ölümsüzleşmek için eser bırakmak gerekir. Hayrullah hocamız hem bir okul bıraktı eser olarak hem burada bu anıtı bıraktı. Hayatı anlamlı yaşamanın, üretken yaşamının topluma faydalı olarak yaşamanın, fedakarlığın, çalışkanlığın, iyi insan olmanın en belirgin örneklerden bir tanesi huzurumuzda oturan Hayrullah hocamızdır. Uzun bir ömür ‘Maşallah’ diyoruz, 85 yaşında bir delikanlı. Hiç heyecanını kaybetmemiş, çalışkanlığını kaybetmemiş, üretkenliğini kaybetmemiş, fedakârlığını kaybetmemiş eser bırakmaya, insanları eğitmeye, motive etmeye, nasihat etmeye devam ediyor. Bu çok güzel bir ömür, benim penceremden ki, hepimiz aynı düşünüyoruz diye düşünüyorum. Hayrullah Hoca’mız beşikten mezara kadar okuyanlardan ama sadece okuyanlardan değil okutanlardan da birisi. Buradaki konuşmasında çok çarpıcı geldi bana; bir ifade kullandılar. ‘Hiç kimseyi ayırmadan ilmin gereği neyse çağın gereği neyse öyle davrandım. Hiç ideolojik çatışmalara, bakışlara meyil etmedim’ dedi. Aslında işin anahtarı biraz burada. Birlik olmanın, bütün olmanın, millet olmanın, güçlü olmanın yegane yolu işte bu ideolojik çatışmaları, ideolojik bakışların bir kenara bırakıp değer olanı, kalite olanı, iyi olanı, ilmi olanı, çağdaş olanı, üretebilmek, ondan istifade edebilmektir.”

ÇINAR: “ŞU GÜNAH, BU GÜNAH DİYE SANATA HEP ŞAŞI BAKTIK”

Çınar sözlerine, “Toplumların gelişmişlik ölçülerini bazı düşünürler, araştırmacılar belirlerken ideolojik çatışmaların o toplumun geri kalmışlığını gösterdiğini söylerler. Yani bir toplumda ideolojik çatışma ne kadar yoğunsa o toplum o kadar geridir. Herkese kendi fikri çok güçlü çok kutsal gelir ama karşıdaki de aynı düşünür. Dolayısıyla bu çatışmalarda ülkeye büyük zarar verir. Biz bunu aşıyoruz ama daha epey bir işimiz var gibi geliyor. Anıtın üzerinde Mustafa Kemal’in güzel bir sözü var. ‘Sanattan mahrum bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş’ olduğunu söylüyor. Bu çok doğru bir ifade. Medeniyetlerden geriye sadece sanat eserleri kalır. Mimaride, müzikte, anıtlarda, yazıtlarda, edebiyatta ne derseniz. Onun için bir medeniyeti sanatla ancak kurabilirsiniz. Sanat adamlarıyla, büyük sanatçılarla, sanatkarlarla kurabilirsiniz. Bizim zayıf olduğumuz alanlardan bir tanesi de bu. Maalesef. Değişik bakış açılar olabilir. Ama sanat, ben her yerde diyorum, Cenabı Allah’ın bize emridir. Bu çok net. Yaratılan her şeye bakın atomun yapısından kuşlara, böceklere, tabiata, gökyüzüne, yeryüzüne nereye bakarsanız bakın müthiş bir estetik görürsünüz. Yaratılışın her zerresinde bir estetik hakikati vardır. Ve sadece o yetmez. Bir şey çok güzel olabilir ama o güzellik duygusu ve o ihtiyaç bize yaratılışta Cenabı Allah tarafından kodlanmamış olsaydı biz ne estetiğe ihtiyaç duyardık, ne müzik güzel diye dinlerdik, ne falan eser ya da yaratılmış güzel diye bakardık. Buna ihtiyaç duymazdık. Bunun şunun için söylüyorum. Çok uzun yıllar şu günah bu günah şu olur bu olmaz bir sürü kendi kafasından bir şeyler uyduranların sanki o dinin bir emriymiş gibi yanıltmalarıyla uzun yıllar büyük değerler kaybettik, biriktiremedik. Bunu aştık şükür son yıllarımızda diyelim ama tabi kayıplarımız da çok büyük” diyerek tamamladı. Konuşmaların ardından Vali Ahmet Çınar Hayrullah Saki’ye bir plaket, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ise teşekkür belgesi verdi.  Ardından protokol üyeleri birlikte kurdele keserek anıtı açtı. Tören toplu hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle son buldu.