Çaycuma Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Kadına karşı şiddet bir insan hakkı ihlalidir, bu nedenle, onlara yönelik önyargıların ve cinsiyete dayalı ayrımcı politikaların sonlandırılması için hepimize görev düşmektedir” dedi.

Çaycuma Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Kantarcı yaptığı açıklamada, “Birleşmiş Milletler’in, 25 Kasım’ı ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Günü’ ilan etmesinin üzerinden onlarca yıl geçmiş olmasına karşın, maalesef, ülkemizde de, dünyada da kadına yönelik şiddet ortadan kaldırılamıyor. Dünyanın tüm anakaralarında, kadınlar ayrımcılığa uğruyor, aile içi şiddete maruz kalıyor. Bu yetmezmiş gibi özellikle Ortadoğu’nun çatışmalı bölgelerinde, kadınlar, tecavüze uğrayıp vahşice öldürülüyor, köle yapılarak satılıyor. Pek çok ülkede kadınlar, yasalar önünde eşit muamele görmüyor. Kendilerine yönelik cinsel saldırılar nedeniyle suçlanıyor, miras hakkından yoksun bırakılıyor. Kadın cinayetleri tırmanırken, ekonomik sorunlar nedeniyle pek çok kadın fuhuşa sürükleniyor. Aile içi şiddet, taciz haberleri gündemden hiç düşmüyor” dedi.

DÜZENLEMELER KÂĞIT ÜZERİNDE KALIYOR
Türkiye’nin bu alandaki karnesinin son derece kötü olduğunu dile getiren Kantarcı, “Yapılan neredeyse her araştırmada, Türkiye, kadınlar için riskli ülkeler arasında sayılıyor. Her gün bir kadın cinayeti haberi duyulan ülkemizde, 1 Ocak 2019- 20 Kasım 2019 dönemindeki 324 günde, en az 302 kadın öldürülmüş olması bunu kanıtlıyor. Türkiye yasal mevzuatta yapılan düzenlemelerle kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı önlemeye çalışıyor. Ancak bunların çoğu zaman kâğıt üzerinde kaldığı gözleniyor. Ortaya çıkan rakamlar, yapılan yasal düzenlemelerin, programların yeterli olmadığını ve kurumlar arası işbirliğinin sağlanamadığını gösteriyor. Alanda çalışan uzmanlar, toplumdaki yaygın cinsiyetçi bakışın kadına yönelik şiddetin psikolojik zeminin oluşturduğunu söylüyor. Kadına karşı şiddet bir insan hakkı ihlalidir, bu nedenle, onlara yönelik önyargıların ve cinsiyete dayalı ayrımcı politikaların sonlandırılması için hepimize görev düşmektedir” diyerek açıklamasını sürdürdü.

BİR ULUSAL EYLEM PLANI BELİRLENMELİDİR
Kantarcı açıklamasını, “İnsanlık artık bu ayıba son vermelidir. Çağdaş dünya ile kucaklaşma yolunda büyük mesafeler kat eden ülkemizde kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı önlemek, kadınları korumak, şiddet eylemlerini süratle kovuşturmak ve kadınlar için çeşitli destek mekanizmaları oluşturmak için hızlı adımlar atılmalıdır. Bu konuda bir ulusal eylem planı belirlenmeli, plana dair tüm hukuki ve idari yapı oluşturularak hayata geçirilmelidir. Yapılacak düzenlemelerle ilgili sürecin her aşamasına, kadın örgütlerinin katılımı mutlaka sağlanmalı, süreç birlikte yönetilmelidir. Bunu başarmanın bir insanlık görevi olduğunu düşünüyor, kadınlara yönelen her türlü şiddet eylemini kınıyorum. Bu vesile ile başta devlet yönetimi olmak üzere toplumun her kesimine bir kez daha duyarlılık çağrısı yapıyorum” diyerek bitirdi.