Belediyemizin çağrısıyla bir araya gelen Çaycuma’daki yapı sektöründe hizmet veren müteahhit ve teknik elemanlarla çok sayıda vatandaşın katılımıyla yapılan “Deprem ve Çaycuma” başlıklı toplantıda, afet sonrası alınacak önlemler ile kentin yapı stokunun afetlere karşı dirençli hale getirilmesi görüşüldü.
Belediyemiz yaşanan son deprem felaketi sonrasında, ilgili tarafların katılımıyla ilçede afetlere karşı alınacak önlemleri tartıştı. Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı ve bazı belediye daire amirleri, meclis üyelerinin yanı sıra ilçede yapı sektöründe hizmet veren müteahhit ve teknik elemanlarla çok sayıda vatandaşın katıldığı toplantı Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yapıldı. Belediye İmar Komisyonu Başkanı, Mimar Fuat Kalaycı’nın yönettiği toplantıda, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Cenk Kaplancan hazırlayacakları afetle mücadele planıyla ilgili bilgiler verdi.
KANTARCI: “ORTADA BİR YANLIŞ YA DA HATA VARSA BU TOPLUMDA HERKESİN SUÇUDUR”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı, “Türkiye açısından büyük bir felaket olan, hatta dünyanın en büyük felaketleri arasında yer alan Kahramanmaraş depreminin bize yansımasını sıcağı ile konuşalım istedik. Çünkü maalesef bizler bu tür olayları yaşıyoruz ama belli bir süre sonra unutuyoruz. Sonra normal hiçbir şey olmamış gibi yaşıyoruz. Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu olaylarda binlerce, on binlerce insanımızı kaybettik, on binlerce insanımız yaralandı ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara da sağlık diliyorum. Şunu söylemek istiyorum, genelde yapılarla, afetlerle ilgili problem olduğunda hedef tahtası yapılan iki kesim vardır: Biri mimar ve mühendisler diğeri de müteahhitler. Bu çok yanlış bir varsayımdır. Eğer ortada bir yanlış ya da hata varsa bu toplumda herkesin suçudur. Hepimiz suçluyuz. Onun için göstermelik olarak birilerinin alınıp tutuklanması, cezalandırılması bence kamu vicdanını rahatlatmak adına yapılsa da hiçbir şeyi çözmez, hatta belki de haksızlar dışarıda gezerken suçu olmayan insanları da cezalandırmış olursunuz.” dedi.
KANTARCI: “ÇAYCUMA’DA DEPREMDEN BAŞKA SU BASKINI TEHLİKESİ DE VAR”
Yaşanın çok büyük bir felaket olduğunu, ülkenin böyle bir felakete de hazırlıklı olmadığının da ortaya çıktığını söyleyen Kantarcı, “Bu ülkede buna benzer felaketler olduğunda bu derece ağır neticeler yaşanmamıştı maalesef. Olayın büyüklüğüne karşı hazırlıkların bu büyüklükle orantılı olmaması enkaz altında kurtarılmayı beklerken donarak ölen insanların sayısını artırdı. Bizim bugün burada bulunmamızın ana sebebi bu. Ama biz Çaycuma’da bu konuda ne yapabiliriz konusunu hep beraber konuşalım istiyorum. Neler yapabiliriz, hep beraber nasıl dayanışabiliriz. Tamam, belki ikinci derece deprem bölgesiyiz ama bizim de alüvyon arazilerimiz var. Sonuçta binanın iyi yapılması, betonun, demirin kaliteli olması yetmiyor, çünkü zemin de önemli bir faktör. Depremin haricinde bir de su baskını tehdidi var. Filyos Çayı’nın milyonlarca yılda oluşturduğu geniş yatağı biz hapsettik, 250 metrelik kanal içine alarak, suya sen buradan ak dedik. Ama bu su bizi dinlemeyecek bir gün. Buradakiler görür görmez, ama günün birinde gelecek bu Filyos Çayı bu işgal edilen bütün bu araziyi kaplayacak, bundan emin olun. Nasıl ki Kahramanmaraş depremi 500 sene olmamış, gelmiş bugün olmuş, bu da olacak.” dedi.
KANTARCI: “AFET SONRASI YAPILACAKLAR, BİNALARI GÜÇLENDİRMEKTEN DAHA ÇOK ÖNEM KAZANIYOR”
Bugünkü toplantıyı iki ana konuya ayırdıklarını söyleyen Kantarcı, “Birincisi böyle bir felaket olduğunda ne yapacağız? Bakın işte şu son olayda müdahale yeterince etkin olmadı. Hızlı müdahale yapılmaması nedeniyle çok büyük kayıplar verdik. Konuşacağımız konuların ikincisi de tabii ki Çaycuma’daki yapıların deprem dayanımını artırmak için bundan sonra ne yapabiliriz. Bunu ikinci kısım olarak rica ettim arkadaşlardan. Bu ilk kısımla ilgili yani afet sonrası yapılacaklar, inanın binaları güçlendirmekten daha çok önem kazanıyor çünkü ne yaparsanız yapın bütün binaların depreme dayanıklı hale getirmek hem zaman, hem imkân olarak mümkün değil. Bir defa zaten kimse kendi binasının çürük olduğunu kabul etmez. Böyle bir problem de var. Tüm bunları birlikte konuşmak için buradayız.” diyerek sözlerini tamamladı.
AFETLE MÜCADELE İÇİN GÖNÜLLÜ EKİPLER KURULACAK
Daha sonra afetle mücadele planıyla ilgili kısa bir sunum yapan Çaycuma Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Cenk Kaplancan bu tip planların AFAD tarafından yapıldığını söyleyen Kaplancan, kendilerinin, bu planda yaşanan aksamaları gözeterek öneriler geliştirdiklerini söyledi. Afetle mücadele için emekli madenci ve inşaatçıların da içinde olduğu bir gönüllü ekibi kurmak istediklerini söyleyen Kaplancan, yakın ilçe ve beldelerle afet eylem planı içinde destek il ve ilçe olarak belirlenen yerlerdeki afet müdahale ekiplerinin birlikte çalışma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar da yapılacağını bildirdi.
YAPI DENETİMİ VE RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ İÇİN BİR TOPLANTI DAHA YAPILACAK
İmar ve Şehircilik Müdürü Mehmet Dada’nın kentin yapı stokuyla ilgili tablolar halinde bilgi vermesinin ardından söz alan katılımcılarca, özellikle imar mevzuatına yapı denetiminin zorunlu olmasını sağlayan değişiklik yapılmadan önce üretilen yapılarda deprem güvenliğinin artırılması için Belediye öncülüğünde çalışma yapılmasını önerildi. Bazı teknik elemanların riskli yapıların tespiti için kurulacak ekiplerde gönüllü olarak yer alacağını da açıkladığı toplantıda, halkın bu konularda bilgilendirilmesinin önemine de değindi. Toplantıda, önümüzdeki günlerde, yapı denetimi ve riskli yapıların tespitine ilişkin yalnızca teknik elemanlarla müteahhitlerin yer alacağı bir toplantı yapılması kararlaştırılırken, afetle mücadele içinse sivil toplum örgütleri ve toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek bir eylem planı oluşturulması kararı alındı.