Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, bir grup gazeteciye verdiği öğle yemeğinde çalışmalar hakkında bilgi verdi. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kantarcı, “Çaycuma Türkiye’deki bozuk şehirleşmeye karşı meydan savaşı verdi ve bu savaşı biz kazandık” dedi

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Çaycuma’daki bir grup basın mensubuyla bir öğle yemeğinde buluştu. Belediye SEKA Sosyal Tesisleri’ndeki yemekte konuşan Başkan Kantarcı, “Bu buluşmaları daha sık yapmamız gerekiyor, ama işlerimizin yoğunluğu buna izin vermiyor. Ben basının görüşlerini çok önemsiyorum. Art niyetli olmayan, yapıcı eleştirileri her zaman bekliyorum.  Bu eleştiriler olmazsa demokrasi yok demektir. Yapılan her şey güzel olsun, iyi olsun diye yapılır ama böyle bir şey her zaman mümkün olmaz. Hem yaptığımız işlerin eksiklerini, hem de başka nasıl olabileceğini bu tartışmalardan öğrenebiliriz. Bir ülkede demokrasinin olduğunun en önemli göstergesi özgür basındır. Türkiye çok zor günlerden geçiyor. İçinde yaşarken tam olarak algılayamıyoruz belki ama çok ağır bir süreçten geçiyoruz. Rejim ağır bir darbe yedi, OHAL normal hale döndü. Tek imza ile dilediği her şeyi yapmak yönetime keyifli geliyor olmalı ki, OHAL sürekli uzatılıyor. Toplum maalesef buna karşı çıkacak durumda değil. Medyadan gerçekleri öğrenemiyoruz. Tirajı düşük muhalif gazetelerde yazılanlar da toplumda büyük etki yapmıyor” dedi.

40-50 YILDIR EL ATILAMAYAN SORUNLARI ÇÖZDÜK

Ülkede olan bitenin aksine Çaycuma’nın çok sağlıklı bir sürece girdiğini anlatan Kantarcı, “Çevreyle mukayese edildiğinde Çaycuma’nın çok sağlıklı bir gelişme içinde olduğunu söyleyebiliriz. 3,5 yıllık çalışma dönemimiz içinde ilçenin 40-50 yıldır konuşulan ama bir türlü el atılamayan sorunlarına el attık. 40-50 yıl sonrasını da planlayarak, ana çerçeveyi çizdik. Çaycuma’nın imar planını tepeden tırnağa değiştirdik. Şimdi de, otuz yıldır bir türlü yapılamayan 18 imar uygulamalarını gerçekleştiriyoruz. Bu 2 bin dönüme yakın arazide, imar planının tatbik edilmesi demektir. Bu da 10 ile 15 bin arasında konut yapılabilecek bir alan yaratıldığı anlamına gelmektedir. Bunu dörtle çarptığınızda yaklaşık 50 bin kişinin yerleşeceği yeni mahalleler, şehirler yaratıyoruz. Göreceksiniz, gelecekte Çaycuma bir şantiyeye dönüşecek. Dışarıdan müteahhitler gelecek. Şu andaki imar çalışmalarımızın diğer tamamlayıcı yatırımlarla desteklenmesi halinde Çaycuma, bölgenin yıllardır konuşulan gelişimine hazır hale gelecek. Yoğun nüfus hareketi olsa da gecekondulaşma olmayacak, sağlıklı bir kentleşme ortaya çıkacak” dedi.

DOĞALGAZ KENTİN % 99.9’UNA ULAŞTI. BÖLGEDE BÖYLE BİR ORAN YOK

Doğalgaz çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Başkan Kantarcı, “Şu anda doğalgaz kentin % 99.9’una ulaşmış durumda. Bölgede bu orana ulaşmış başka bir yer yok. Pırıl pırıl, tertemiz bir havamız var. Belediye binamız yaza doğru kullanıma girecek. Çok önem verdiğim içinde yüzme havuzu bulunan spor merkezimizin inşaatına da başlıyoruz. Dönemimiz içinde orayı açmayı hedefliyoruz. Hastane bölgesinde yoğun çalışmalarımız var. Yeni kısmı da hizmete alınan hastane önünde büyük rahatlık sağlayacağız. Ormanın içinden yeni bir ulaşım aksı oluşturduk. Aynı zamanda şehir merkezinden kolay ulaşımı sağlamak için eğik asansör çalışmaları devam ediyor. Mekanik aksamını ihale ettiğimiz işin inşaat faaliyetlerini biz yapıyoruz” diyerek açıklamalarını sürdürdü.

10 KİLOMETREYE YAKIN YENİ YOL AÇTIK

Konuşmasına yapılan yollarla ilgili bilgiler vererek devam eden Kantarcı, “Çaycuma’nın altyapısını yaparken yüzlerce kilometrelik kazı yaptık. Tüm yolları adeta yeniden yaptık. O da yetmiyormuş gibi merkezde 10 kilometreye yakın yeni yol açtık. Bunlar Çaycuma tarihinde görülmüş rakamlar değil. Hem bozulan yolların altyapısını yeniden yapmak, hem yeni açtığımız yolları kullanılır hale getirmek hem de bunları güzel, anlamlı meydanlarla, kavşaklarla süslemek Çaycuma’ya bir kent havası getirdi. Çaycuma’da çok önemli bir işe daha imza attık. Ben 60 küsur yaşındayım, 50 yıldır konuşulan pazaryerini gelir gelmez ilk iş olarak ele aldık. Irmak kenarında hafriyat ve çöp atıklarının olduğu alanı düzenleyerek pazaryerini taşıdık. Çarşıdaki haline göre üç kat büyüyen pazaryerimiz aynı oranda artan esnaf sayısıyla bir bölge pazarı hüviyeti kazandı. Bartın-Zonguldak karayoluna yönlendirme levhaları koyduk, bu da dışarıdan insanların gelmesini sağladı. Çarşı esnafının ‘Pazar giderse işlerimiz bozulacak’ endişesinin de yersiz olduğu ortaya çıktı. İnsanlar pazar alışverişini yaptıktan sonra kent merkezine gelip belediye ya da diğer kamu kuruluşlarındaki işlerini görüyorlar. Pazaryerinde bulamadıkları ihtiyaçlarını da çarşı da karşılıyorlar. Çarşının kalabalığında eksilme olmadığı gibi artma oldu, çünkü eskiden kimse çarşının keşmekeşine girmek istemiyordu. Şimdi her şeyi çok rahat şekilde halledebiliyor” dedi.

ÇAYCUMA ÇOK KOLAY ULAŞILABİLİR, KEYİFLE YAŞANABİLİR BİR YER HALİNE GELDİ

Ulaşım alanında yapılanlara da değinen Kantarcı, “27 bin nüfuslu bir ilçede kent işi ulaşımı devreye soktuk. Böyle bir yerde bunu başarmak kolay bir iş değil. Kenti köylerden gelen beş yüz minibüsün işgalinden kurtarmak için pazaryerinin hemen yanına, büyük bir otopark yaptık. Oradan oluşturduğumuz bir ring hattında, ÇOMBÜS araçlarımızla ücretsiz taşımacılık yapıyoruz. Çeşitli hatlarda minibüs taşımacılığı devam ediyor. Toplu taşımaya büyük rağbet var. Artık iki otobüs yetersiz hale geldi. Bisikleti ulaşım stratejimizin bir parçası haline getirdik. Spor için değil, günlük kullanım amaçlı, her türlü standarda sahip 15 kilometre bisiklet yolu yaptık. Bu çok ciddi bir rakam, çok radikal bir yatırım. Yaya yolları çok rahat yürünebilir hale geldi. Yaya ulaşımı, bisiklet yolu, toplu taşıma birbirini tamamlıyor. Yaya bölgesinde mini tren ve golf aracılığıyla yaptığımız taşımacılığı da bunlara ekleyebiliriz. Yaya yolunda yürümekte zorlananlara, ya da yürümek istemeyenlere sunduğumuz bu imkân da halkımıza bir yaşam konforu sağlıyor. Sonuç olarak Çaycuma çok kolay ulaşılabilir, keyifle yaşanabilir bir yer haline geldi” dedi.

ÇAYCUMA’NIN BAŞARISI HER YERDE KONUŞULUYOR

Yapılan çalışmalarda vatandaş memnuniyetinin üst düzeylerde olduğunu söyleyen Kantarcı, sözlerini, “Kamuoyu yoklamalarında da memnuniyet üst düzeyde görünüyor. Elbette sınırsız bir memnuniyet olamaz. Neticede sınırlı kaynaklarla çalışıyoruz. Ancak Çaycuma Türkiye’deki bozuk şehirleşmeye karşı meydan savaşı verdi ve bu savaşı biz kazandık. Çaycumalılar yapılan uygulamaları çok kısa sürede benimsedi. Bu kadar radikal uygulamaların, bu kadar kısa bir zaman içinde benimsenmesi her yerde mümkün olmaz. Bunda herkesin payı var. Yaptığınız uygulama doğru da olsa, insanlar tarafından kabul görmüyorsa doğru değildir. Bu sosyolojik bir durumdur. Ben mühendisim. Mühendisin doğrusu ile sosyolojinin doğrusu aynı olmayabilir. 200 sene önce çok doğru olan bir şey bugün, bugünün kesin doğrusu yarın doğru olmayabilir. Biz Türkiye’nin çok önünde gidiyoruz. Ankara’da bile doğru düzgün yaya yolu yok. İnsanlar yürüyecek yol bulamıyor. Çaycuma kendi ölçeğinde hakikaten başarılı. Bu başarı da yalnızca bölgemizde değil Türkiye’nin muhtelif yerlerinde konuşuluyor ve ben bundan çok keyif alıyorum” diyerek tamamladı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kantarcı’nın sorulara yanıt verirken bol espri yapması, toplantının keyifli bir şekilde geçmesini sağladı.