Bugünkü problemlerini çözme adına yarınlar gözden çıkarılamaz

Bugünkü problemlerini çözme adına yarınlar gözden çıkarılamaz

Yayınlanma Tarihi: 26.05.2020 - Salı | Görüntülenme Sayısı: 127 görüntüledi

Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı ZONSİAD’ın konuğu olarak katıldığı canlı yayında, “Bölgemizi el birliğiyle kalkındırabiliriz. Yapılacak projelerde dikkat etmemiz gereken tek şey bu güzelim coğrafyayı korumak olmalı. Bu toprakların bizden sonraki kuşakların beddua edeceği şekilde kötü kullanımına izin vermemiz lazım. Bugünkü problemlerimizi çözmek adına yarınlarımızı gözden çıkaramayız. Hiçbir şekilde memleketimizin tahribine izin vermemeliyiz” dedi.

Belediye Başkanımız Bülent Kantarcı Zonguldak Sanayici ve İş İnsanları Derneğinin (ZONSİAD) canlı yayın konuğu oldu. Youtube üzerinden izlenen programda Gülbahar Merdivan’ın sorularını yanıtlayan Kantarcı önemli açıklamalarda bulundu. Canlı yayına ZONSİAD Başkanı Nejdet Tıskaoğlu, Almanya Lennestadt Uyum Meclisi Başkanı Nedim Kalembaşı, Almanya Çaycumalılar Derneği Başkanı Tuncay Karalıoğlu ve yurtdışındaki eğitim faaliyetleriyle tanınan Turgay Tahtabaşı da bağlanarak görüşlerini açıkladı. Kantarcı programın bir bölümünde, Genç ZONSİAD üyesi Mimar Simge Küçükerdaş’ın sorularını da yanıtladı. Çaycumalı olmaktan gurur duyduğunu ama kendini bir dünya vatandaşı olarak gördüğünü söyleyen Kantarcı, “Dar bölgeciliğe karşıyım” dedi. Kantarcı sözlerine, “Birbirimizle iş yapmayı, birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Ulaşım ve iletişim olanakları arttı. Artık birbirimize çok yakın mesafelerdeyiz. Eski zamanların uzaklık duygusunu artık kafamızdan atmak, bölgemize bir bütün olarak bakmak zorundayız. İdari yönden ayrılmış olsa bile Bartın ve Karabük’ü de bu çerçeve içinde düşünmek zorundayız” diyerek devam etti.

BÖLGEMİZİ EL BİRLİĞİYLE KALKINDIRABİLİRİZ
Merdivan’ın Zonguldaklılık kavramı üzerine sorduğu soruya yanıt veren Kantarcı, “İnsan memleketiyle gurur duymalı ama bu bir ayrım vesilesi olmamalı. Uzaklıkların tümüyle ortadan kalktığı bu zamanda, herkesin kendine çalışmayı bırakması gerekiyor. Bölgemizi el birliğiyle kalkındırabiliriz. Yapılacak projelerde dikkat etmemiz gereken tek şey bu güzelim coğrafyayı korumak olmalı. Bizden sonraki kuşakların bize beddua edeceği şekilde kötü kullanımına kesinlikle izin vermemeliyiz. Bugünkü problemlerimizi çözmek adına yarınlarımızı gözden çıkaramayız. Hiçbir şekilde memleketimizin tahribine izin vermemeliyiz” dedi.

HER ŞEYİN KOLAYLAŞTIĞI BİR DÖNEMDE BU PARÇALANMA ÇABASI NİYE
Yeni bir kent kurularak merkezi Çaycuma olmalı şeklindeki yaygın görüş üzerine sorulan soruyu da yanıtlayan Kantarcı, “Evet, Çaycuma’nın coğrafi konumu buna çok uygun ama Orhan Veli’nin ‘Beni bu güzel havalar mahvetti’ şiirinde olduğu gibi Çaycuma’yı da bu söylem mahvetti. Filyos Vadisi Projesi 1963’de Devlet Planlama Teşkilat programına kondu. Kentin vadiye doğru açılması fikri ta o zamanlardan beri konuşuluyordu. Ama kent merkezi buna direndi, içine kapanarak büzüştükçe büzüştü. Bu merkezin de aleyhine oldu. Girilmesi, çıkılması zor, yaşanamaz bir yer haline dönüştü. Bizim bu bölgenin gelişimi de gecikti. Ama benim esas merak ettiğim konu şu: Mesela Konya, Mersin, Muğla, Antalya gibi illerde, aralarında 100-150 kilometre olan ilçeler birbirinden kopmayı düşünmüyor da, neden biz küçücük ilde, il-ilçe olmak için yarışıyoruz. Zonguldak gibi bir yerden iki il çıktı. Üçüncü için uğraşılıyor. Hadi eskiden Karabüklü bir vatandaş bir araç plakası için Zonguldak’a gelip iki gününü harcıyordu. Bugün böyle bir şey de yok. Her şey yerinde halledilebiliyor. Her şeyin kolaylaştığı bir dönemde, bu parçalanma çabası niye, anlamakta zorluk çekiyorum” dedi.

IPHONE’U OLAN TIRNAKLARI OJELİ KIZA SÜT SAĞDIRMAYI BECERMELİYİZ
Şayet kent üçe bölünmemiş olsaydı tam ortasındaki Çaycuma’nın gelişiminin çok daha iyi olacağını iddia eden Kantarcı, sözlerine, “Ben ekonomik gelişimin belli yerlere yığılma olarak gerçekleşmesine itiraz ediyorum. Biz Türkiye’yi mahvettik. Herkesi büyük kentlere yığdık. Bursa, Adana, Antalya kocaman kocaman şehirler oldu. Sorunları da bir o kadar büyüdü. Hele ki İstanbul hiç yaşanmaz hale geldi. Şehir Kanalİstanbul’la daha da büyütülmeye çalışıyor. Bunu kesinlikle doğru bulmuyorum. Mesela birçok hemşerimin yaşadığı Almanya bunu çok güzel çözmüş. İnsanları bir yere yığmamış. Yerelde kalkınmayı sağlayıp her yeri birbiriyle eşitleyerek insanların doğdukları yerde yaşamasını sağlamış. Çaycuma da böyle olsun. Evet, ekonomik olarak gelişsin, büyüsün. Ama bu sağlıklı şekilde olsun. Bir anda azmalaşmasın. Bölgemizde göç var, evet, bu göçü durduralım ama dışardan yoğun göç alarak da yığılmaya neden olmayalım. Ne istediğimizi doğru ortaya koyup, doğru taleplerde bulunalım. Elinde Iphone telefonu olan tırnakları ojeli kızımıza süt sağdırmayı becerirsek, bölgesel kalkınmayı da sağlarız” diyerek devam etti.

FİLYOS’TA BİR AN ÖNCE HAVZA YÖNETİMİNE GEÇMELİYİZ
Kantarcı sözlerine, “Filyos Irmağının kenarına kurulmuş Çaycuma denizden 20, Gökçebey 30 kilometre içeride. Onun biraz ötesinde Devrek var. Yani bir biz bir zincirin parçalarıyız. Aslında çok parçalıyız. Çaycuma’nın Filyos Irmağı’nın kıyısındaki alanı toplam, beş buçuk altı kilometre. Yani ırmağın kenarında bir hükümranlık alanımız yok. Planlama alanımız, kentsel gelişim alanımız yok. Bizim öncelikle bölüp parçalanıp ‘Az olsun benim olsun’ fikrinden vaz geçmemiz lazım. Bunun için de Filyos’ta bir an önce havza yönetimine geçmeliyiz. Denizden belli bir yere kadar olan bölgedeki çok başlı yönetimi ortadan kaldıralım. Küçük beldeler, muhtarlıklar, belediyeler. Buralarla ilgili kararları yöre halkı da veremiyor. Mesela endüstri bölgesini kim istedi? Ben istemedim. İsteyen var mı, onu da bilmiyorum. Buraya ne yapılacak, kim biliyor? ‘Çelik kümelenmesi’ deniyor son zamanlarda. Peki, bunu kim istedi? Kim planladı? Türkiye’nin üçüncü büyük limanı yapıldı Filyos’a. Evet limanımız olsun, mallar gelsin, mallar gitsin. Ama burada liman var diye termik santraller de kurulmasın. Bu doğa bize torunlarımızdan emanet. Politikacıların genel olarak işsizlikle, ekonomiyle ilgili söylediği sözler tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Biz akil insanlar olarak sorunlarımızı doğru tespit edelim. Gerçek sorunları bilelim. Ve hepimiz bunun için mücadele edelim” dedi.

 

 

 

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Çaycuma Alman kardeşlerini ağırlıyor

Çaycuma kardeş bu kez, Mimar Sinan Ortaokulunun Lennestadt’taki kardeşi okulunda…

19.02.2023
Pazar
Detaylar

HÜSEYİN YURTSEVEN’İN CENAZESİ

İLÇENİN KAYIKÇILAR KÖYÜ ARICIOĞLU MAHALLESİ’NDEN; MERHUM RECEP YURTSEVEN`İN OĞLU, SERCAN…

25.01.2023
Çarşamba
Detaylar

Taşınmaz Satış İhale İlanı

13.04.2015
Pazartesi
Detaylar

ÇAYCUMA KARA TESLİM OLMADI

Çaycuma Belediyesi karla mücadelede başarılı oldu.   Çaycuma’da yoğun kar…

08.01.2015
Perşembe
Detaylar