CHP İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’un ziyaretinde konuşan Başkan Kantracı önemli açıklamalarda bulundu.
İKTİDAR BELEDİYELERİNDEN DAHA İYİYİZ
CHP Zonguldak İl Başkanı Ertuğrul Koltuk ve beraberindeki heyeti makamında kabul eden Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, başta belediye çalışmaları olmak üzere pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Sözlerine, “Kavga etmek için değil, memleketimize hizmet etmek için buralardayız” diyerek başlayan Kantarcı, “Türkiye’nin bir zamanlar gözbebeği olan Zonguldak bu itişip kakışma nedeniyle hep geriye gitti. Çocuk yaşımdan bu yana hep pozitif işler yapmış biri olarak kimseyle uğraşmak istemiyorum. Bizle uğraşanlarla ilgili de bir nefret söylemimiz yok. Görevimiz Çaycuma gibi müstesna bir coğrafya parçasını yaşanabilir bir yer haline getirmektir” dedi.
KÖMÜR ZONGULDAK’A YETMİYOR
İletişimin bu kadar hızlı olmadığı dönemde insanların daha mutlu olduğunu iddia eden Kantarcı, “Şimdi her an, her şey öğreniliyor. Bu kötü bir şey mi? Hayır! Ama kötüye kullanılıyor. İletişimin bunca hızlandığı bir zamanda insanların sağır konumuna düşürülmesini anlamak mümkün değil. 1988 ile 95 yılları arasında Çaycuma Sanayi ve Ticaret Odasında görev yaptım. O zamanlarda kimsenin adını bilmediği Filyos Projesi’nin ilk araştırmalarını, ilk raporlarını yayınlayan kişiyim. Zonguldak Özal’ın mesajını anlayamadı, hâlâ anlayamıyor. Biz hastalığımız kabul etmiyoruz. Kömürün Zonguldak’a yetmeyeceği belli. Biz o dönemde bu tehlikeyi gördük. Kömürün yanında başka şeyler de olmalıydı, bu da Filyos’tu. Bunu biz de icat etmedik. 1960’lı yıllarda Devlet Planlama Teşkilatının hazırladığı raporlarda var bu. Onlar daha o zaman bunu görmüşler ve projeyi hazırlamışlar. Biz de yeniden gündeme taşıdık. Benim hem üniversitenin kuruluşunda, hem organize sanayisi bölgesinde, hem de Filyos limanında ciddi çabalarım oldu. Hem yönetici, hem de teknik eleman olarak çok çaba harcadım. Bunlar ortada dururken kimi çığırtkanların, hiç bıkıp usanmadan ‘Bülent Kantarcı Filyos Projesini durdurdu’ demeleri, Zonguldak basının hazin durumunu gösteriyor. Bizim bu tartışmalara değil, silkinmeye ihtiyacımız var.” diyerek sözlerini sürdürdü.
ÇAYCUMA HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM
1975 yılında Zonguldak yol inşaatında yol stajı yaptığını söyleyen Kantarcı, “Yıl 2015, yol hâlâ devam ediyor. Ben o zamandan beri hep güzel şeyler yapmaya çalışıyorum. Şimdi de Çaycuma Belediye Başkanı olarak ilçeme hizmet vermeye çalışıyorum. Yıllarca başka sahalarda çalıştım, şimdi bu birikimlerim arkadaşlarım ve kamuoyunun büyük desteğiyle Çaycumalıların hizmetine sunuyoruz. Bir buçuk yılda Çaycuma’da büyük değişiklikler yaptık. Bunların iyi bir şey olduğuna kuşku yok, ancak toplumun benimsemesi çok önemliydi. Buradan çok köklü, radikal değişimleri bu kadar hızlı bir şekilde benimseyen Çaycuma halkına teşekkür ediyorum. İnanın bu kadar hızlı bir şekilde değişim yapabileceğimiz konusunda ben bile kararlı değildim. Çarşı merkezimizi yayalaştırarak trafiğe kapattık. Bunun ticareti öldürmesinden korkuluyordu, öyle olmadığı görüldü. Buralarda kıyıya köşeye kurulan pazaryerini yeni modern yerine taşıdık. Derme çatma duraklarda hizmet veren köy minibüslerini oluşturduğumuz yeni yere taşıdık. İki ana bulvarı, tamamen yeni bir konseptle ele alıp, ülkede bir benzeri olmayacak şekilde yeniledik. Geçen hafta burada Marmara Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Dekanı Sayın Recep Bozdoğan vardı. Kendisi Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği de yapmış bir kişi. Buraya geldi, bu çalışmanın literatüre girecek boyutta olduğunu söyledi. Çaycuma hiç kuşku yok ki dünyanın merkezi değil, ama iyi bir örnek” dedi.
KİŞİSEL MENFAATE DEĞİL KAMU YARARINA GÖRE PLAN YAPIYORUZ
Çaycuma’nın içinden nehir geçen sayılı yerleşim birimlerinden biri olduğunu söyleyen Kantarcı, “İçinden nehir geçen kentler, dünyanın en ünlü kentleridir. Biz halkımıza seçimden önce vaat ettiğimiz gibi nehir kenarında da düzenlemeler yapıyoruz. Öte yandan bugünlerde bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığımız imar planını askıya çıkaracağız. Samimiyetle söylüyorum ki, bir kişinin bile isteğine göre planda değişiklik yapmadık. Plancı arkadaşım, ‘Bunca yıldır bu işi yapıyorum, ilk kez böyle okulda bitirme ödevi yapar gibi plan yapıyorum’ dedi. Kişisel menfaatler değil kamu yararını öne alan ve geleceğe yönelik bir planı yaşama geçiriyoruz. Ardından yapacağımız imar uygulamalarıyla düzgün parseller ve yeni imar yolları ortaya çıkaracağız. Kabul etmek gerekiyor ki, Çaycuma şanslı bir yer. Coğrafyası çok uygun bir kere. Filyos Vadisi’nin tam ortasında, köy ve binalarıyla düzgün kentleşmiş bir yer. Ancak devletten istediği yardımı alamıyor. Zonguldak’ın il bütçesi, diğer illere göre çok komik kalıyor. Şunu açıklıkla söyleyeyim, biz burada geçmişte şaşalı iktidar partisi belediyesinin yapamadığı büyük projelere, sanki iktidarın tüm olanakları elimizdeymiş gibi hayata geçiriyoruz. Demek ki bir takım şeyler istenince oluyormuş. Ama bu benim değil ekibimin başarıdır. Bugün işçi memur 160 kişi ile devraldığım belediyede 343 kişi çalışıyor. Yıllardır ‘İş alanı kuracağım, herkese iş vereceğim’ diyenler 183 kişiye iş verecek bir işyeri açmışlar mı? Sözün burasında İŞKUR projelerinin bizi ve çalışanları zora soktuğunu söylemek isterim. İnsanlar 5-6 ay iş verildikten sonra sokağa bırakılıyor. Sonra da işsizlik azaldı diyorlar. Bu aldatmacadan başka bir şey değil” dedi.
MORALLERİ BOZMAMAK GEREKİYOR
Kantarcı konuşmasını son bölümünde, “Seçimlerde halkımız yeniden iktidar partisine oy verdi. Ama ben severek, isteyerek değil, 7 Haziran sonrasında yaşanan olaylar neticesinde korkudan verildiğine inanıyorum Tıpkı 12 Eylül zamanında Kenan Evren Anayasasına verilen yüzde doksan üç oya benzemektedir. Bu moralimizi bozmamalıdır. CHP her zaman için duruşu belli olan partidir. Cumhuriyeti kuran partidir ve son derece başarılı kadrolara sahiptir. Başarılarımız çoğaltıp, yıllar süren karanlık dönemin bitmesi için güçlerimizi seferber etmek gerekiyor. Bunun için kongreler sürecini önemsiyorum. Zonguldak’ın yeniden ayağa kalkması CHP politikalarıyla mümkündür. Çaycuma iyi yolda ama bu yetmez. Zonguldak’ın da, Türkiye’nin de iyiye gitmesi lazım. Ancak ülkenin pek çok yerinde çok ciddi olaylar oluyor. Ülkemizin geleceğiyle ilgili çok derin kuşkular var. Ülke hiçbir zaman bu hale gelmemişti. Seçimin yapılıp yapılmayacağı konuşuldu. Sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. Suriye’de Irak’ta gördüğümüz manzaraların aynısı ülkemizde görünüyor. Buna son vermek lazım” şeklindeki ifadelere yer verdi.