Filmi Geriye Sarınca adlı son kitabının tanıtım toplantısına katılmak üzere Çaycuma’ya gelen Siyaset Adamı ve Yazar Kemal Anadol: “Büyük Zonguldak ortadan kalktı. Şayet varlığını sürdürüyor olsaydı, coğrafi olarak tam kalbinde yer alan Çaycuma bugün çok daha başka noktalarda olacaktı.”
Siyaset Adamı ve yazar Kemal Anadol Belediyemizin konuğu olarak Çaycuma’ya geldi. Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda Çaycumalılarla buluşan Anadol, yapılan söyleşinin ardından son çıkan “Filmi Geriye Sarınca” adlı kitabını imzaladı. Etkinliğe Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, CHP Zonguldak eski Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam, Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kalafat, Türkiye Emekliler Derneği Çaycuma Şube Başkanı Nizamettin Eyidoğan, Kızılay Çaycuma Şube Başkanı Nilgün Çelik, Kent Konseyi Başkanı Neşe Köktürk’ün yanı sıra ilgili bir izleyici topluluğu katıldı. ZOKEV Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Öztürk’ün kısa sunuş konuşmasının ardından söz alan Kemal Anadol, TÜYAP Kitap Fuarı sırasında verilen bir yemekte ‘Edebiyatın Cumhurbaşkanı’ olarak tanınan Doğan Hızlan’ın ‘Neden anılarını yazmıyorsun’ demesi üzerine başladığını belirttikten sonra, “Onun üzerine düşünmeye başladım. 1960’da Menderes’e isyan eden gençliğin içindeydim. 12 Mart’ta CHP ilçe başkanıydım. 12 Eylül’deyse meclisteydim. Yaşanan üç darbenin tam ortasında yer almıştım yani. 1950 ile 80 arasındaki anılarımız yazmaya karar verdim. Şunu ifade etmek isterim ki, 1950 ile 80 arasını bilmeyen Türkiye’de doğru politika yapamaz. Televizyon, gazete yorumu yapamaz. O dönemi bilmeyen insanların yaptıkları analize güvenilemez” dedi.
DÜNÜNÜ BİLMEYE TOPLUM LÜMPEN OLUR
Son derece çalkantılı olan o yıllarda Türkiye’nin hızlı bir kalkınma hamlesi içine girdiğini de söyleyen Anadol sözlerine, “İlginç bulduğum bir noktaya değinmek isterim. Antikomünizmin doruklara tırmandığı yıllarda, ülkeyi kapitalist yollardan kalkındırmayı amaçlayan antikomünist Süleyman Demirel, Amerika’dan destek bulamayınca, Sovyetler Birliği ile anlaşma imzalayarak, çok önemli bir ekonomik başarıya imza attı. O soğuk savaş döneminde, SSCB ile ekonomik yardım anlaşması yaptı, Petkim, Aliğa, Seydişehir Alüminyum Fabrikası, İsdemir, Paşabahçe, Oymapınar Barajı gibi çok önemli tesisler o kredi ile yapıldı. En önemlisi de bu borç tarım mamulleriyle ödendi. Hem yardım aldık, sanayi tesislerine dönüştü aldığımız kredi, hem istihdam oluşturduk, hem de tarım ürünlerimize pazar bulduk. Yani ülkeyi yönetmek, dış politikada başarılı olmak şimdikilerin ‘ister al, iter alma’ diyen cahilliğiyle yapılabilecek bir şey değildir. Milliyetçi Cephe döneminde bile bu ilişkiler böylesine gergin değildi. O zamanların bile çok gerisindeyiz. Düne bugüne, bugünü yarına bağlayan zincir çok önemlidir. Dününü bilmeye toplum lümpen olmaya mahkumdur ve hiçbir proje üretmesi mümkün değildir. İnsan toplumuna en yakışmayan şey dününden habersiz olmasıdır. Yarını için proje üretmeyen toplum birbiriyle didişir, aynı bataklığın içinde debelenir durur” diyerek devam etti.
İKTİDARIYLA, MUHALEFETİYLE SİYASET SINIFTA KALDI
Büyükleşen ilçelerin il olma hevesinin bir hastalık olduğunu belirten Anadol, “Bunun siyasete, idareye yansımaları oldu. İktidarıyla, muhalefetiyle siyasetçiler sınıfta kaldı. Yeni bir yöntem öneremediler. En büyük zararı yeni il olmaya heveslenen ilçelerin vatandaşları gördü. Bartın’da Belediye Başkanı Davut Fırıncı öldü. Zamanın başbakanı ‘Verin reylerinizi sizi il yapalım’ dedi. Verdiler ve Bartın il oldu. Ne oldu il oldu da? İki milletvekili olan, siyasette hiçbir etkisi olmayan bir yer durumuna geldi. DYP, SHP iktidarı Karabük Demir Çelik Fabrikasını kapatma kararı aldı. Açıklamak için basın toplantısı yaptılar, tepkiyi azaltmak için Karabük’ü il yapacaklarını söylediler. Ne oldu il oldu da? Karabük üç milletvekili çıkaran bir il olurken, büyük Zonguldak ortadan kalktı. Şayet büyük Zonguldak varlığını sürdürüyor olsaydı, coğrafi olarak tam kalbinde yer alan Çaycuma bugün çok daha başka noktalarda olacaktı diyerek sözlerini bitirdi. Söyleşinin ardından okurlarına kitaplarını imzalayan Anadol’a Çaycuma belediye Başkanı Bülent Kantarcı günün anısın bir plaket sundu.