Çaycuma Belediyesinin daha önceden başka kuruluşlara tahsis ettiği kent merkezindeki “Altıgen” bina, tümüyle sosyal işlere ayrıldı. 3 katlı binanın en üst katında “Pamuk Prenses” adlı çocuk oyun alanı, en alt katında ise Kent Konseyi’nin sosyal paylaşım noktası bulunuyor. Son olarak da orta katı “Mahfel” adıyla “Mahalle Evi” olarak tahsis edildi. Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, gün, yaş günü, söz, nişan ve toplantı gibi özel günler için vatandaşlara tahsis edilecek mahalle evini tanıtmak için muhtarlarla bir araya geldi. Mahfel mahalle evinde yapılan bilgilendirme toplantısına, Çaycuma Belediyesi Meclis Üyesi Fuat Kalaycı ile Çay Mahallesi Muhtarı Celal Akdoğan, Velioğlu Mahallesi Muhtarı Hüseyin Verimbaş, Sofular Mahallesi Muhtarı Hüseyin Üstünkul, Pehlivanlar Mahallesi Muhtarı Mithat Yeşil, Karalar Mahallesi Muhtarı Murat Üstünkul ve İstasyon Mahallesi Muhtarı Şevket Ayçelebi katıldı. Başkan Kantarcı, bulundukları mekanın daha önceki yıllarda belediye tarafından Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’na (TSO) tahsis edildiğini belirterek, “Binanın orta katı içkili lokal olarak kullanılıyordu. Üstü de oda tarafından bilardo salonu olarak kiraya verilmişti. İkili ilişkilerle burayı tekrar kazandık. Üst katını çocuklar için kapalı oyun alanı yapmıştık. İkinci katı da epey bir emek sarf ettikten sonra bir mahalle evi haline getirdik. Bu Çaycuma’da bir ilk. Burayı sürekli açık bir kahvehane gibi kullanmayacağız. Halkımızın, nişan, toplantı, yaş günü gibi özel günlerinde kullanımına sunacağız” dedi.

SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİĞİN GÜZEL BİR UYGULAMASI

Başkan Kantarcı, Mahfel mahalle evi kurallarını ise şöyle açıkladı: “Biz burada herhangi bir ikramda bulunmayacağız. Bizim herhangi bir hazırlığımız olmayacak. Kim ne yapmak istiyorsa malzemesiyle birlikte buraya gelecek, etkinliğini yapacak. Daha önceden saatlerini bildirecek, o saatler arasında etkinliğini yapacak. Temizlik için sadece cüzi bir ücret alınacak, o kadar. Buranın saat itibariyle de bir sıkıntısı yok. Sabahtan başlayıp çok geç olmamak şartıyla akşama kadar kullanılabilir. Buranın etkin bir şekilde kullanılmasını arzuluyorum. İnsanlar doğum günlerini, bir takım etkinliklerini pastane ve kafe gibi yerlerde yapmak zorunda kalıyorlardı. Bunun sosyal demokrat belediyeciliğin güzel bir uygulaması olduğunu düşünüyorum. Burası mahalle evi diyoruz. Adını da ‘toplanılan yer’ anlamına gelen Mahfel koyduk. Eskiler burayı Mahfel diye bilirdi. O adı da yaşatmak istiyoruz. Burası hiç kimseye ait değil hepimize ait. Herkesin de burada randevusunu ayarlayarak kullanmaya, etkinlik yapmaya hakkı var. Hatta illa randevu almak da şart değil; mesela çarşıya geliyorsunuz, buraya gelip oturup, görüşmelerinizi yapabilirsiniz. Burada size ait bir yer olmuş oluyor. Onun için burayı kullanmanızı istiyorum. Oyun tarzı şeyler olmayacak. İnsanlarımıza bunu sizden duyurmanızı istiyorum.”